İstanbul, ekim ayında gerçekleştirilecek IMF/Dünya Bankası zirvesi için geri sayımını sürdürürken, taraflar da son hazırlıklarını yapıyor.
“Taraflar” derken IMF yetkilileri ile Türkiye’deki resmi makamları değil, güvenlik birimleri ile küreselleşme karşıtlarını kastediyorum.
Farklı ülkelerde yapılan zirvelerde bugüne kadar hep benzer manzaralar vardı. Bir yanda toplantıları protesto eden küreselleşme karşıtları, diğer tarafta onları durdurmaya çalışan güvenlik güçleri.
Bazen çatışmaya hatta İtalya’da olduğu gibi ölümcül kavgalara dönüşen gösteriler oldu. Bu gösteriler hakkında IMF ya da Dünya Bankası’nın açıktan tavır aldığı çok görülmüş bir şey değil. Türkiye’yi farklı kılan da zaten bu.
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Marvan Muasher, bir ay kadar önce Referans’tan Begüm Gürsoy’a, “Türk polisi göstericilere yumuşak davransın” mealinde bir açıklama yapmıştı. Bir süre sonra IMF heyeti İstanbul polisiyle bir toplantı gerçekleştirdi; hatta polisin tutumunu görmek için onlarla birlikte devriye gezdi.
Toplantıda emniyet yetkilileri, küçük gruplara yürüyüşe geçmedikleri takdirde müdahale edilmeyeceği sözünü verdi. “Yürüyüşsüz gösteri mi olur” sorusuyla kafa karıştırmadan, bunun IMF tarafından yapılan bir “PR” çalışması olduğu söylenebilir. Ancak öyle bile olsa, bu durum geçen seneki 1 Mayıs olaylarının katkılarıyla Türk polisinin uluslararası alanda oluşturduğu imaj hakkında fikir veriyor.
Diğer yanda ise zirvelerin değişmez aktörleri, küreselleşme karşıtları var. “Huzur isyanda” düsturuyla hareket eden küreselleşme karşıtları, özellikle Dünya Sosyal Forumu’nda olduğu gibi yaratıcı eylemlerle gündeme geldiklerinde sistemin oksijeni, en özgün renklerini oluşturuyor. Ama gösteriler vandalizm boyutuna ulaştığında amacından sapıyor, kamu mallarının yanı sıra kendileri gibi “sıradan” insanlara da zarar verir hale geliyor ve protestocular belki farkına varmıyorlar ama bu durumda faşizmle suçladıkları güvenlik güçleriyle aynılaşıyorlar. Sonuçta gösteriler, 2004’te İstanbul’daki NATO zirvesi sırasında küreselleşmeyi önlemek amacıyla bir belediye otobüsüne saldıranların garip çelişkisine dönüşebiliyor.
İronik bir şekilde küreselleşme karşıtlığının yolu bizatihi küreselleşmeden geçiyor. Küreselleşme karşıtlarının en iyi kullandıkları mecra internet. İnternet, organize hareket için uluslararası bir platform sağlarken, gösteriler için de en önemli propaganda aracı durumunda.
İstanbul’daki toplantılarda en organize gösterileri yapması beklenen “Direnistanbul” isimli girişim de ana mecra olarak interneti kullanıyor. Girişim sahipleri ekim ayındaki zirveyi protesto için internet sitelerinden 14 dilde çağrı yayımlayarak, küreselleşme karşıtlarını Türkiye’ye çağırıyor. Gayet profesyonelce hazırlanmış sitede, IMF ve zirve konusunda hemen her gelişme takip ediliyor ve alınan haberler birçok basın kuruluşuna örnek olacak şekilde kaynak gösterilerek kullanılıyor.Yurtdışındaki küreselleşme karşıtlarının İstanbul’daki zirveye nasıl yaklaştıkları ise muallak. Direnistanbul, bir süre önce yurtdışındaki IMF karşıtlarının Türk polisinden korktuğu için İstanbul’a gelmeyeceği yönündeki haberi yalanlıyor. Ama uluslararası benzer girişimlerin internet sitelerinde Türkiye konusunda bir hareketlilik olmaması da bu yorumu haklı gösteriyor.
Tabii bir de krizin etkisi var. Krizin maddi etkisinden ziyade fikirsel etkileri de küreselleşme karşıtlarının kafasını karıştırmış olabilir. Son iki yılda küreselleşmenin kalesi Davos’ta çıkan sonuçlarla Dünya Sosyal Forumu’ndaki sonuç bildirileri şaşırtıcı benzerlikler gösteriyor. İki taraf da gelir adaletsizliğinden, küresel ısınmadan, krizin sorumlularından bahsediyor. Ve ulaşılan sonuçlar oldukça benzer.Bunun yarattığı kafa karışıklığından olsa gerek, küreselleşme karşıtları bu yıl en çok ortada görünmeleri gereken dönemde, Davos’taki toplantılarda bile gösteri yapmadı. Türkiye’de de gösterilerin “yerel” kalması durumunda polisin tutumu kadar bu kafa karışıklığının etkisi de sorgulanmalı. Böylece, Davos ruhu mu onlardan rol çalıyor, küreselleşme karşıtları mı davayı satıyor, yoksa kriz zoraki olarak herkesi aynı yerde mi buluşturuyor anlamış oluruz.
Kaynak: Referans
Filed under: İMF/DB' Haberleri | 1 Comment »